2019 başında ekonomi nasıl görünüyor?
QNB Finansbank uzmanları Erkin Işık ve Deniz Çiçek Tarafından Hazırlanan Günlük Bülten hem 2018’in son ekonomik verilerini yorumluyor, hem de […]
QNB Finansbank uzmanları Erkin Işık ve Deniz Çiçek Tarafından Hazırlanan Günlük Bülten hem 2018’in son ekonomik verilerini yorumluyor, hem de 2019 için tahminler sunuyor:
Dış ticaret açığındaki hızlı daralma Aralık’ta devam etti
Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan öncü dış ticaret verilerine göre, Aralık ayı dış ticaret açığı geçen yıla göre 6.5 milyar düşüşle 2.7 milyar dolar oldu. Önceki yıla göre %0.4 yükselen aylık ihracat 13.9 milyar dolar, %28.2 düşen ithalat 16.6 milyar dolar oldu. Bunun sonucunda önceki ay 61.5 milyar dolar olan 12 ay birikimli dış ticaret açığı 2018 sonu itibarıyla 55 milyar dolara indi.
Bakanlığın verileri tüm detayları vermese de, mevcut verilerden dış ticaret açığındaki 6.5 milyar dolarlık daralmanın yaklaşık 5 milyarının altın ve enerji dışı kalemlerden kaynaklandığı sonucuna varıyoruz. Enerji ithalatında geçen senenin aynı ayına göre belirgin bir değişim olmadığından, dengelenmenin geri kalanı altın ithalatındaki düşüşten kaynaklandığını düşünüyoruz.
12 ay birikimli dış ticaret açığı son 7 ayda 32 milyar dolar daraldı ve bu çok büyük oranda altın ve enerji dışı ticaretten kaynaklandı. Açıktaki daralmanın hız kesmemesi iç talepteki yavaşlamanın sürdüğüne işaret ediyor. Bakanlık verilerini kullanarak dış ticaret verilerini mevsim ve takvim etkilerinden arındığımızda, hem ithalatın hem de ihracatın Aralık’ta aylık bazda düştüğünü görüyoruz. Uzun süredir artış trendinde olan ihracatta bir ay düşüş olmasının henüz bir trend değişikliğine işaret ettiğini düşünmüyoruz.
2019 büyüme tahmini
Ancak küresel büyüme görünümündeki bozulma ihracat üzerinde önümüzdeki dönemde risk oluşturabilir. İthalat tarafında ise altın ve enerji dışı kalemlerden kaynaklanan düşüş trendinin sürmesi büyüme açısından olumsuz bir gelişme. Özellikle altın ve enerji dışı ara malı ithalatı sanayi üretimi için öncü gösterge olma niteliği taşımaktadır.
Bu iki serideki yıllık değişimleri karşılaştırdığımızda sanayi üretimindeki düşüş eğiliminin süreceği sonucuna varıyoruz. Ancak bu görünüm, bizim yılın son çeyreğinde beklediğimiz daralma eğilimi ile uyumlu gözüküyor ve bu doğrultuda 2018 için %3.0, bu sene için de %1 GSYH büyüme tahminimizi koruyoruz.
Sıcak para hareketleri
TL’deki kısa vadeli pozisyonlanmada artış 2018 yılında yabancı yatırımcılar Türkiye portföylerini artırma eğilimi ile seneye başladıktan sonra ikinci çeyrekten itibaren pozisyon azaltma eğilimine girmiş, Ağustos ayında ise özellikle kısa vadeli TL pozisyonlarını (carry trade) belirgin olarak düşürmüşlerdi. Sonrasında Merkez Bankası’nın faiz artırımı ve Yeni Ekonomi Programı’nda büyümeden çok istikrar ve dengelenme vurgusu yapılması ile tekrar portföy girişleri gözlenmiştir.
Yılın tamamında en yüksek portföy girişi 4.6 milyar dolar ile eurobonda olurken, bunda Hazine’nin ihraçlarını artırması etkili olmuştur. Bunun yanında TL cinsi devlet tahvillerine de 0.8 milyar dolarlık giriş olmuştur. Buna karşılık şirketlerin eurobondundan 3.2 milyar dolar, hisse senetlerinden de 1 milyar dolar çıkış olmuştur. Nette bu kanallardan 1.2 milyar dolarlık sınırlı bir giriş olduğu görülmektedir.
Yerleşikler dövize geçiyor, kurumsalların döviz birikimi eriyor
Bunun yanında kısa vadeli TL pozisyonlarından yılın tamamında 10 milyar dolarlık çıkış olduğunu tahmin ediyoruz ki bu da dolar kurundaki 2018 yılının tamamındaki %40 artışın ana belirleyicisi olmuştur. Ancak bu kanaldan Aralık ayında 3.7 milyar dolarlık giriş olmuş ve Ağustos sonundan beri toplam giriş 9.6 milyar dolara ulaşmıştır. Buradaki pozisyonlanmanın artması, sene başında görülen sert kur hareketlerini de bir ölçüde açıklamaktadır.
Yurtiçi yerleşikler tarafında ise, bireysel yatırımcıların döviz biriktirmeye devam ettiği izleniyor. Bireylerin döviz mevduatı Ağustos sonundan beri 10.3 milyar dolar artmış ve Mart ayından beri en yüksek seviyesine gelmiştir. Buna karşılık, yüksek döviz kredi stokuna rağmen şirketlerin DTH’ı Mayıs ayındaki tepe seviyesinin 5.6 milyar dolar altındadır.
Haftanın veri gündemi
Ödemeler dengesi istatistikleri Cuma açıklanacak. Dış ticaret açığındaki belirgin daralmanın neticesinde, cari işlemler dengesinin son üç ayda olduğu gibi Kasım’da da (1 milyar dolar) fazla vermesini bekliyoruz. Bu durumda 12 ay birikimli cari açık 39.4 milyar dolardan 33.9 milyar dolara gerileyecektir. Öncü göstergeleri dikkate aldığımızda yılsonunda cari açığın 27 milyar dolar civarına gerilemesini bekliyoruz ki, bu da GSYH’nin yaklaşık %3.5’ine karşılık geliyor.
İç talepteki zayıflamayla beraber ithalatın gerilemesi ve ihracat ve turizm gelirlerinin artmasıyla, 2019 yaz aylarına kadar dengelenmenin sürmesini bekliyoruz. Bunun sonucunda 12 ay birikimli cari işlemler açığı yaz aylarında kapanma noktasına gelebilir. Ancak ekonomik büyümedeki toparlanma beklentimize paralel olarak, cari açığın 2019 sonunda baz etkisinin de katkısıyla genişleyeceğini ve yılı 22 milyar dolar (GSYH’nin %2.8’i) seviyesinde kapatacağını tahmin ediyoruz.
Aralık bütçe açığı TL21.5 milyar olacak
Bunun öncesinde yarın Hazine, Aralık ayı nakit bazlı bütçe sonuçlarını açıklayacak. Bizim nakit hareketlerinden yaptığımız tahmine göre bütçe Aralık ayında 21.5 milyar TL açık verecek. Bu da geçen senenin aynı ayındaki 21.1 milyar TL açık ile uyumlu seviyede olacak. Böylece nakit bütçe açığının milli hasılaya oranı %1.8 seviyesinde yılı tamamlayacaktır. Ancak bu performansta, tek sefere mahsus gelirlerden (vergi ve emlak barışı ile bedelli askerlik) elde edilen yaklaşık %1.1’lik gelirin önemli katkısı olmuştur.
Cuma günü yurtiçinde ayrıca TCMB beklenti anketi sonuçları açıklanacak.
Enflasyonun beklentilerden iyi gelmesi ile Aralık anketinde enflasyon tahminlerindeki sınırlı düşüş eğilimi devam edebilir.
ABD’de ise Çarşamba günü Fed Aralık toplantısının tutanakları yayımlanacak.
Hatırlanacağı gibi, 2019 yılı için öngörülen faiz artırım sayısı üçten ikiye düşürülse de bilanço küçültmeye ve kademeli faiz artırımlarına devam etme mesajı ile piyasalarda olumsuz etki gözlenmişti. Ayrıca bugün ve yarın Çin-ABD arasındaki ticaret anlaşmaları konusundaki görüşmeler ve 22 Aralık’tan beri kısmen kapalı olan hükümetin tekrar açılması konusundaki gelişmeler izlenecektir.
ABD’de karışık görünüm risk iştahını baskılıyor…
Cuma günü açıklanan ABD Aralık işgücü verilerine göre, tarım dışı istihdam artışı 312 bin kişi ile beklenen 184 bin artışın belirgin olarak üzerinde geldi. Maaş artışların beklentilerden yüksek gelerek, yıllık artış oranının %3.9 ile 2009 yılından beri en yüksek seviyesine çıkması, enflasyon endişelerini artırdı. Diğer taraftan, ABD imalat sanayi ISM endeksindeki sert düşüş ve global imalat sanayi PMI endeksinin 0.5 puan gerileyerek 51.5 seviyesine, yani Eylül 2016’dan beri en düşük değerine gerilemiş olması, önümüzdeki döneme ilişkin büyüme endişelerinin sürmesine yol açtı. Cuma günü konuşan Fed Başkanı
Powell ise, ABD ekonomik büyüme eğiliminin güçlü seyretmekte olduğunu söylese de, son dönemde piyasa risk iştahındaki ve güven endekslerindeki zayıflamanın ekonomiye olumsuz etkileme riskine dikkat çekti ve para politikasını sıkılaştırma konusunda sabırlı olacaklarını vurguladı. Bu doğrultuda piyasalarda belirgin bir toparlanma yaşandı.
Bugün ve yarın ABD-Çin arasındaki ticaret görüşmeleri takip edilecektir.
Sigarada yeni fiyat muamması
Türkiye’de ise hafta sonu yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile tütün ürünlerindeki ÖTV 4 puan artırılarak %67 yapılırken, asgari maktu vergi miktarı ise sıfırlandı. Enflasyon sepetinde % 4.8’lik paya sahip olması sebebiyle, ortalama sigara fiyatındaki değişim, Ocak ayı verisi açısından önemli olacak. Ancak bu uygulama, fiyatı yüksek sigaralarda vergi yükünün artması, fiyatı düşük sigaralarda ise düşmesini getirecek. TÜFE sepetinde hangi sigaraların fiyatlarının takip edildiğini bilmesek de, ortalama sigara fiyatının Aralık itibariyle 11.24 TL olduğu TÜİK’in açıkladığı verilerde görülebiliyor.
Bu fiyat, vergi düzenlemesi sonucunda fiyatı artacak grupta bulunuyor ki bu doğrultuda, düşük fiyatlı sigaralardaki vergi yükünün azalmasının dengeleyici etkisine rağmen, sigara fiyatlarındaki artışın enflasyonu Ocak ayında olumsuz etkileyeceğini düşündürüyor. Bu da bugün faizler üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabilir.
Döviz kurunda ne olacak?
Powell’ın açıklamalarının ardından risk iştahında yaşanan toparlanmayla beraber USD/TL de geriledi. Cuma gün içinde gevşeme eğiliminde olmakla beraber 5.40 seviyesinin üstünde kalan kur, Powell’ın konuşmasının ardından sert şekilde düştü ve bu sabah 5.34 seviyelerinde başladı. EUR/USD ise 1.1420 seviyelerinde işlem görüyor.
10 yıllık tahvil faizi %16.69, 2 yıllık tahvil faizi %19.71’den son işlem geçti. 10 yıllık faiz son bir hafta 20 baz puan arttı, 2 yıllık faiz 2 baz puan azaldı. 5 yıllık Türkiye CDS’i Cuma 5 puan azaldı ve 366 oldu. CDS önceki haftaya göre 4 puan yukarıda bulunuyor.
Sursa: paraanaliz